Bugun...



CHP YALOVA TEŞKİLATI EĞİTİM İÇİN SESLENDİ

Cumhuriyet Halk Partisi Yalova İl Başkanlığı, 9 Eylül Pazartesi günü başlayan 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı’nı değerlendirmek ve eğitim sistemindeki aksaklıkları dile getirmek için Cevdet Aydın Parkı’ önünde toplandı ve basın açıklaması gerçekleştirdi. 9 Eylül Pazartesi günü itibariyle 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı start aldı. Ülkemizin dört bir yanındaki milyonlarca öğrenci ders sıralarına oturarak yeni dönemin ilk eğitimlerini almaya başladı.

facebook-paylas
Tarih: 12-09-2024 00:45

CHP YALOVA TEŞKİLATI EĞİTİM İÇİN SESLENDİ

Yeni Eğitim ve Öğretim Yılı’nın başlangıcının ardından ülkemizdeki eğitim sistemine ilişkin tartışmalar tekrar gün yüzüne çıkmaya başladı. Bu yıl devreye giren “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” için farklı yorumlarda bulunuyor ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin öncülüğündeki muhalefet bloğu, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e eleştiri oklarını yöneltiyor. Bu kapsamda 10 Eylül Cumartesi günü saat 11:00’de CHP’nin 81 ilin İl Başkanlıkları tarafından eş zamanlı olarak ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Bu açıklama, CHP Yalova İl Başkanlığı tarafından Cevdet Aydın Parkı önünde okundu. Toplantıya, CHP Merkez İlçe Başkanı Kemal Sürer, CHP Yalova İl Genel Sekreteri Selahattin Can, CHP Yalova Kadın Kolları Başkanı Meryem Ataç, CHP Yalova İl Gençlik Kolları Başkanı Cem Karadağ ve CHP Yalova İl Yöneticileri katılırken, basın açıklamasını CHP Yalova İl Eğitim Sekreteri Didem Uyanık tarafından okundu.

“Eğitim bilerek ve isteyerek siyasallaştırıldı”

Okullarda 2024-2025 eğitim-öğretim yılının ilk ders zili çaldığını belirten Uyanık, “Ne yazık ki ne okullarımız ne de AKP iktidarının eğitim sistemini getirdiği koşullar öğrencilerimizin, velilerimizin, öğretmenlerimizin, idarecilerimizin ve eğitim çalışanlarının heyecanlarını, isteklerini ve ihtiyaçlarını karşılamaya hazır değildir. 22 yıllık AKP iktidarında eğitim sistemi bilerek ve isteyerek siyasallaştırılmış, iktidarın ideolojik hedefleri için araç haline getirilmiştir. Bu süreçte, var olan sorunlar çözülmek yerine, yenileri eklenmiştir. 22 yılda 9 Milli Eğitim Bakanı değişmiş, Bakanların ortalama ömrü iki buçuk yıl olmuştur. Her gelen bakan bir önceki sistemi eleştirmiş, yerle bir etmiş ve kendi ortaya attığı fikirleri apar topar uygulamaya koymuştur. 9 bakan toplamda irili ufaklı 18 sistem değişikliği yapmış, lise ve üniversite sınavları defalarca değiştirilmiştir. Hiçbir değişiklik etkisini değerlendirmeye yetecek kadar bile uygulamada kalamamıştır. Çocuklarımızın geleceği AKP’nin ve bakanlarının elinde oyuncak edilmiştir. Bu yıl okul öncesi, 1., 5. ve 9. sınıf öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bir eğitim programı olmaktan öte iktidarın çağdışı eğitim manifestosu olma niteliğini taşıyan, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile döneme başlıyorlar. İhtiyaç analizi ve pilot çalışması yapılmamış, hazırlanma ve onaylanma süreci katılımcı ve şeffaf yürütülmemiş, kaynakçası, bilimsel dayanakları ve yazarları belli olmayan, tüm uzmanların karşı çıkmasına rağmen onaylanan bu modele karşı Cumhuriyet Halk Partisi olarak idari işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’da dava açtık. Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin vakti ve emeği AKP’nin siyasi hırsları nedeniyle daha fazla ziyan edilmeden bir an önce eski programlara dönülmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

“AK Parti bol keseden vaat veriyor ama sözünü tutmuyor”

Öğretmenlerin bir yandan AK Parti iktidarının eğitimde yarattığı tahribatla mücadele etmeye çalışırken bir yandan da kendi haklarına yapılan bir saldırıyla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Uyanık, “Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi geçtiğimiz dönem meclise sunulmuş, partimizin milletvekillerinin gösterdiği başarılı muhalefet sonucunda görüşmeler Ekim ayına ertelenmiştir. Teklif öğretmenlik mesleğini düzenleyecek nitelikte değildir; yalnızca atama bekleyen öğretmenleri elemek için hazırlanmıştır. Öğretmenlerin hakları tanımlanmamış, diğer eğitim çalışanlarıyla ilgili bir düzenleme yapılmamış, özel sektörde çalışan öğretmenlere yer verilmemiş, basamaklandırma sistemine çözüm sunulmamıştır. Amaç öğretmenlik mesleğinin itibarını yükseltmek, öğretmenlerimizin ve eğitim bileşenlerinin haklarını tanımlamak değil; öğretmenlerin diplomasını çalmaktır. Üstelik bu yıl okullarımız yeni öğretmen ataması yapılmadan açılmıştır; okullarımızda öğretmen ihtiyacı devam etmektedir. Bakan Yusuf Tekin, 2 Eylül’de yaptığı açıklamada "İhtiyacımız açısından şu anda yüzde 95'e yakın öğretmen normumuz dolu" dedi. Bakanın ifadesine ve MEB istatistiklerine göre 48.700 öğretmen ihtiyacı bulunuyor. Ancak 2023-2024 eğitim öğretim yılında valiliklerden alınan bilgiye göre 91 bin norm açığı bulunuyor. Geçtiğimiz yıl ise 85 bin ücretli öğretmen görevlendirildi. Veriler arasındaki tutarsızlıklar sürüyor. Bakanın açıklamasını doğru kabul etsek dahi bu yıl yapılacak olan 20 bin atama ile bu açığın kapatılamayacağı ortadadır. Bu açıklamaya dayalı olarak bu yıl en az 50 bin öğretmen ataması yapılmadığı takdirde öğrenciler öğretmensiz, öğretmenler ise öğrencisiz kalacaktır. Öğretmen açığı yine ücretli öğretmenlik adı verilen emek sömürü sistemi ile kapatılmaya çalışılacaktır. Oysa AKP iktidarının seçim dönemlerinde vaatler verdiği KPSS mağdurları, engelli öğretmenler, memur öğretmenler, norm kadro sözü verilen PDR’ciler, çifte mağduriyet yaşayan depremzede öğretmenler, ek atama sözü verilen öğretmenler kendilerine verilen sözlerin tutulmasını bekliyor. AKP iktidarı bol keseden vaatler veriyor, ancak sözünü tutma noktasında hiçbir faaliyet göstermiyor” şeklinde konuştu.

“Okullarda bütçe olmadığı için bağış talep ediliyor”

Bu yıl öğretmen ataması yapılmadığı gibi temizlik ve güvenlik görevlisi ataması da yapılmadığının bilgisini veren Uyanık, “Okulların ve çevresinin temizliğinin ve güvenliğinin sağlanması sorumluluğu da okullara, dolayısıyla okul-aile birliklerine, dolayısıyla da velilere bırakılmıştır. Okulların kadrolu bir güvenlik görevlisi yoktur. Devlet okullarında 613.785 derslik bulunmaktadır. 10 dersliğe bir temizlik görevlisi ataması yapılması gerektiği göz önüne alındığında yaklaşık 65 bin temizlik görevlisine ihtiyaç olduğu ortaya çıkmaktadır. Son düzenlemelerden anlaşıldığı kadarıyla bu ihtiyaçların İşgücü Uyum Programı kapsamında giderilmesi planlanmaktadır. Haftada üç gün çalışma süresi ile okullarımızın temizlenmesi veya güvenliğinin sağlanması mümkün değildir. MEB tarafından sadece liselere bütçe gönderilmekte, ilk ve ortaokulların ise sadece elektrik, su ve ısınma giderleri karşılanmaktadır. Bin öğrencisi olan okulların en az 5-6 temizlik görevlisi ihtiyacı olduğu ve sadece temizlik personeli için aylık yaklaşık 150 bin lira ödeme yapması gerektiği düşünüldüğünde merkezi bütçeden aktarılan kaynak ile değil öğrencilerin ihtiyaçlarının karşılanması, okulların yeterli personel istihdam edebilmesi ve temizlenebilmesi dahi mümkün değildir. Okul yöneticileri bütçe olmadığı için velilerden bağış talep etmektedir. Okullarda yeterli bütçe olamadığı için küçük tadilat ve temizlik işlerini yaptırabilmek için yöneticiler zorunlu bağış almaktadır. Milli Eğitim Bakanı “okul yöneticilerinin böyle bir hakkı yok” demek yerine okul bütçelerini oluşturmalıdır” ifadelerine yer verdi.



HABER VİDEOSU





Kaynak: www.77haber.com.tr

Editör: Ömer Çiçek




FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EĞİTİM Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
YAZARLAR
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI